
Beyazıt Meydanı'nda Adalet Talebiyle Kitlesel Eylem
Beyazıt Meydanı'nda Adalet Talebiyle Bir Araya Gelen Kitle
Beyazıt Meydanı'nda düzenlenen eylemde, kadın cinayetleri, LGBTİ+ hakları, hayvan hakları, ekonomi, yargı bağımsızlığı, eğitim ve çevre gibi pek çok alanda yaşanan sorunlara dikkat çekildi. Katılımcılar, tüm bu sorunların çözümünün ortak bir paydadan geçtiğini vurguladı: Adalet. Eylem, farklı toplumsal kesimlerden binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti.
Üniversite Önünde Sembolik Duruş
Eylemin İstanbul Üniversitesi önünde yapılmasının sembolik bir anlamı vardı. Bu duruş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edildiği kuruma bir yanıt niteliği taşırken, akademik özgürlüklere yönelik baskılara da tepkiyi ortaya koydu. Eylem sırasında CHP'nin mobil aydınlatmalarının alana alınmaması nedeniyle meydan karanlıkta kaldı, ancak katılımcılar cep telefonlarının ışıklarıyla alanı aydınlattı.
Öğrencilerin ve Farklı Kesimlerin Talepleri
Eyleme özellikle üniversite öğrencileri yoğun katılım gösterdi. İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve diğer üniversitelerden gelen öğrenciler, parasız ve özerk eğitim taleplerini dile getirdi. Ayrıca, kayyum atamalarına, İstanbul Sözleşmesi'nin iptaline ve gençlere yönelik baskılara karşı tepkilerini ortaya koydular. Emekliler ve farklı toplumsal kesimlerden vatandaşlar da ekonomik sıkıntılar, adalet ve ifade özgürlüğü gibi konularda taleplerini meydana taşıdı.
Siyasi Liderlerden Mesajlar
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı konuşmada yargının tarafsızlığına vurgu yaparak, "Biz sizden bir ayrıcalık değil, sadece tarafsızlık ve eşitlik bekliyoruz" dedi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gönderdiği mesajda ise "Seçimi, diplomayı, özgürlüğü çaldılar" ifadeleri kullanılarak, mücadelenin süreceği mesajı verildi.
Normalleşmeye Karşı Duruş
Eyleme katılan birçok kişi, baskı ve hukuksuzluk ortamına karşı "normalleşmeyeceğiz" mesajını verdi. Özellikle gençler, mevcut düzene teslim olmayacaklarını ve mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Beyazıt Meydanı'nın tarihteki hesap sorma geleneğine atıfta bulunularak, adalet talebinin süreceği vurgulandı.