
Küresel İklim İçin Hayati Alanlar Tehdit Altında
Küresel İklim İçin Hayati Öneme Sahip Alanlar Ekonomik Projelerle Tehdit Altında
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde (DRC) petrol müzayedelerine karşı aktivizm, genç çevre gönüllüleri hareketi Extinction Rebellion Rutshuru'nun kurucusu ve koordinatörü François Kamate ile CIVICUS tarafından ele alındı. Ekim 2024'te, iklim aktivistleri, Kongo Havzası yağmur ormanları ve Virunga Ulusal Parkı gibi Afrika için hayati öneme sahip karbon depoları* nı tehdit eden tartışmalı bir petrol ve gaz lisansı müzayedesinin askıya alınmasını sağladı. Sivil toplum kampanyası, bu kırılgan ekosistemlerdeki petrol çıkarmanın çevresel zararlarını ve sosyal maliyetlerini ortaya çıkardı.
DRC'de Petrol ve Gaz Sömürüsünün Mevcut Durumu
DRC, küresel iklim krizine yanıt vermek için benzersiz bir potansiyele sahip olmasına rağmen, petrol ve gaz müzayedeleri politikasını sürdürüyor. Alfajiri Energy Corporation, Perenco, Production LLC, Red Winds Exploration ve Symbion Power gibi şirketler, siyasi ve idari makamlarla iş birliği içinde 27 petrol bloğu ve üç gaz bloğunu sömürmek için ihaleler başlattı. Bu alanlar, biyolojik çeşitlilik* , yerel topluluklar ve küresel iklim için hayati öneme sahipken, yetkililer tarafından ekonomik bir fırsat olarak görülen bu projelerle tehdit altında.
Bu Ekosistemlerde Çıkarmanın Sonuçları
Çıkarmanın sonuçları felaket olurdu. Kısa vadede, madencilik, ülkenin en eski milli parklarından biri olan Upemba Ulusal Parkı ve Afrika'nın en biyolojik çeşitliliğe sahip korunan alanı Virunga Ulusal Parkı'nı yok ederek, küresel iklimi düzenlemedeki kritik rollerini tehlikeye atardı. Büyük miktarda karbondioksit depolayan turbalıklar* ın yok edilmesi, büyük miktarda sera gazı* salınımına neden olarak iklim krizini şiddetlendirirdi. Yerel topluluklar, hava, toprak ve su kirliliğinden kaynaklanan solunum hastalıklarında artışa maruz kalırdı.
Kampanya Taktikleri ve Etkileri
En etkili taktikler, şiddet içermeyen ve barışçıl eylemlere dayalı olanlardı. Barışçıl yürüyüşler düzenleyerek insanları harekete geçirdik ve dikkatleri davamıza çektik. Stratejik yerlerde oturma eylemleri düzenleyerek yetkililer üzerindeki baskıyı sürdürdük. Ayrıca, petrol ve gaz çıkarmaya dahil olan şirketleri hedef alan boykot çağrıları yapmak için açık mektuplar kullandık. Toplantılar, yerel toplulukları bilinçlendirmek ve harekete geçirmek için önemliydi.
Kampanyanın Petrol ve Gaz Çıkarma Tartışmalarına Etkisi
Kampanya, önemli bir etki yarattı. Petrol ve gaz bloklarının satış sürecindeki birçok düzensizliği ortaya çıkardı. Örneğin, Bakanlar Kurulu tutanaklarında 16 petrol bloğu açıklandığı halde, Hidrokarbonlar Bakanı'nın kamuoyuna yaptığı açıklamalarda 27 petrol bloğu ve üç gaz bloğundan bahsetmesi, açıkça yolsuzluk uygulamalarını ortaya çıkardı.
Karşılaşılan Engeller ve Gelecek Stratejisi
Öncelikle, bazı korunan alanların çevresindeki devam eden güvensizlik, faaliyetlerimizi organize etmeyi zorlaştırdı. Virunga gibi parklarda bulunan yetkililer ve silahlı grupların tehditleri de büyük bir engeldi. Petrol ve gaz bloklarının sınırındaki tüm topluluklara ulaşmak için kaynak eksikliği, çalışmalarımızı zorlaştırdı. Ayrıca, protestoların yasaklanması ve baskı, aktivistlerin tutuklanması ve sorgulanması gibi engellerle karşılaştık.
Bu zorlukların üstesinden gelmek için stratejik iletişim uyguladık, uluslararası ortaklıklarımızı güçlendirdik ve yerel gerçeklere uygun yaklaşımlar geliştirdik. Müzayedelerin yeniden başlatılması durumunda, müzayedelerin kesin olarak iptal edilmesini ve temiz ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmasını talep eden yeni bir kampanya başlattık.